Translate

24 Kasım 2017

Boyun Eğiciliği Değiştirmek

1.Çocukluktaki boyun eğiciliğinizi anlayın

İçinizdeki boyun eğici çocuğu hissedin. Boyun eğicilik şemanız duygusal olarak güçlü, çünkü çocukluğa dair duygular güçlü. Çocuklar yetişkinlere nazaran duygularını mantıklarıyla dengeleme konusunda daha az başarılıdır. Bu yüzden çocukluk duyguları ilkel bir güce sahiptir. Boyun eğicilik şemanız tetiklendiğinde, bu duygular serbest kalır ve öfke, suçluluk ve korku gibi olumsuz duygularla yüklenirsiniz.
Genelde, şemanızı yoğun şekilde tetiklemekten kaçmaya çalışıyorsunuz. Üzücü duyguları yaşamaktan uzak durmaya çalışıyorsunuz. Duygularınızı  inkâr ediyorsunuz ve bastırıyorsunuz. Sonra da ne yaptığınızı bilmeden boyun eğiciliğinizi davranışlarınızla ortaya koyuyorsunuz. Boyun eğiciliğinizi tekrarlayarak bütün ilişkilerinizde yasıyorsunuz. Değişmek için kabul etmeye istekli olmak ve acı veren duyguları kaldırabilmek istemek gerekiyor.
İçinizdeki boyun eğici çocuğu hissetmenin en iyi yolu, görselleşme çalışması aracılığı ile olur. Şu an hayatınızda olan boyun eğicilik örneğiyle başlayın. Bir süre gözlerinizi kapatın daha önce aynı şeyi hissettiğiniz zamanı aklınıza getirmeye çalışın. Çocuklukta geride kalmış zamanları hatırlamaya çalışın. Görüntünün gelmesi için kendinizi zorlamayın. Zihninizin üstünde yüzmesine izin verin. Kimleydiniz? Babanız ya da anneniz miydi? Kız kardeşiniz veya arkadaşınız mıydı?

MARRY ELLEN: Geçen gece Dennis'e kendimle ilgili bir şeyler anlatıyordum, ama fark etmedi bile.

TERAPİST: Ona kızdınız mı?

MARRY ELLEN: Kızmak? Ona bir şeyler anlatmaya çalıştım ve o dinlemedi.  Benim sözümü kesmeye ve kendisi hakkında konuşmaya başladı. Bu yüzden, onunla hiç konuşmamaya karar verdim. Ve o fark etmedi bile.

TERAPİST: İsterseniz, şimdi bir görselleşme çalışması yapalım. Gözlerinizi kapabilir tm, geçen, gece Dennis'in sizi dinlememesi; bunu görmeye çalışın. Yapabilir misiniz?

Görselleştirme çalışmaları, duyguları harekete geçirmeyi başaran bir yol. Ortaya çıkanlar sizi şaşırtabilir. Duygularınızı kabul etmeye çalışın ve size öğreteceklerini alın. Sizin boyun eğici yapan kişiye yoğun öfke duyduğunuz yaşantınızı bulursunuz. Bu öfke duygunuzu yaşamaya çalışın. Öfkeniz, sağlıklı bir parçanızdır. Yararlı bir amaca hizmet etmektedir ve size başkalarıyla kurduğunuz yolu değiştirmeniz gerektiğini söyler. Öfkeniz, farklı şeyler arayan, değişmek isteyen ve büyüyen yanlarınızdan haberdar olmanıza yardımcı olur. Benlik algınızdan haberdar olmanızın en güçlü yolu öfkenizdir. Öfkeniz, bir şeyler istediğinize dair bir ipucu olabilir.

Görselleştirme yoluyla boyun eğicilik şemanızın izinden gidebilirsiniz. Çocuklukla beraber gelişen yolu takip edin. Tecrübelerinizin şemanızı güçlendirdiğini ve nasıl kaçınılmaz kıldığını not edin. Erken aile yaşantınızla daha gerçekçi bakış açısı geliştirene kadar devam edin. Sonunda, çocukluğunuzda size olanlarla ilgili duyduğunuz üzüntüyü ve kızgınlığı deneyimleyeceğinizi umut ediyoruz. Bu deneyimleri boyun eğicilik ihtiyacınıza kanıt olarak görmeyi durdurun.

2. Her gün işinizde veya evinizde gerçekleşen boyun eğiciliğinizi ve kendi ihtiyaçlarınız başkaları için feda ettiğiniz durumları listeleyin.

Kendinizi izlemeye başlayın. Kendi gözlemciniz olun. Objektif bakış açısını koruyun. Boyun eğicilikle her örneği gözlemleyin. Sizin için zor olan durumların listesini yapın. Üstesinden gelmek istediğiniz alanlar olmalı.
Aşağıda Marry Ellen'ın oluşturduğu listenin örneğini bulacaksınız.

"BOYUN EĞİCİ OLMAMANIN" ADIMLARI

1. Gazete dağıtıcısına, gazeteleri hava yağmurluyken kapıya getirmesini söyle.
2. Tezgahtara yardım istemediğimi söyle.
3. Çocuklarıma harçlıklarından daha fazla para verme.
4. Dersimin olduğu günler Dennis'e çocukları okula bırakmasını sor.
5. Babama benim olduğum zamanlarda çocukları azarlamamasını söylemek.
6. Kendime bütün gün ayırmak. Hoşlandığım şeyleri yapmak, mesela alışveriş yapmak, parkta kitap okumak, arkadaşlarımı görmek.
7. Dorothy'e çocukları okula bırakmak için sırayı bozduğu zaman sinirlendiğimi, söylemek.
8. Başka insanların önünde beni eleştirdiği zaman Dennis'e ne hissettiğimi söylemek.
9. Yanlış bir şey yapmadığımda veya başkalarının önünde beni eleştirmesinin kabul edilemez olduğunu Dennis' e söylemek.
10. Dennis ile koltuk için alışverişe çıktığımız zaman onun tercihlerine teslim olmak yerine kendiminkileri belirtmek.

3. Hayatınızla ilgili kendi tercihlerinizi ve fikirlerinizi oluşturmaya başlayın.

Bunlar filmler, yemekler, boş zamanınız, politika, günlük tartışmaya yol açan konular, zaman kullanımı da olabilir. Kendinizi ve ihtiyaçlarınızı öğrenin.
Bu dikkatinizin yönünü değiştiren bir şeydir. Zihinsel enerjinizi başkasının ne hissettiğini ve istediğini anlamaya harcamak yerine kendinizin ne istediğini ve hissettiğini dikkate almaya başlayın. Neler tercih ettiğinizi düşünün.

TERAPİST: Geçen gece ikiniz hangi filmi izliyordunuz?

CARLTON: `Presumed Innocent'.

TERAPİST: Filmi sevdiniz mi?

CARLTON: Bilmiyorum. Fena değildi. Erica sevdi. Ben hiç düşünmemiştim."

TERAPİST: Güzel, hadi şimdi düşünmeye başlayın.

CARLTON: Yani doğal ve gerçekçi değildi.

TERAPİST: O halde siz o kadar sevmediniz filmi?

CARTLTON: Hayır, sadece ilgimi çekti. Katilin kim olduğunu tahmin ettirmeye çalıştırdı.

Fikirlerinizin kaynağını çevrenizdeki diğer insanlar değil, kendiniz oluşturun.

4. Başkalarına verdiğiniz ve yaptıklarınızın listesini yapın.

Ve sizin için ne yaptılar? Size ne verdiler? Onlar sizi ne kadar zaman dinlemişler? Ne kadar zaman siz onları dinlemişsiniz? İlişkilerinizdeki aldıklarınızı - verdiklerinizin oranına bakın. En önemlilerini seçin: sevgiliniz, eşiniz, çocuklarınız, en yakın arkadaşınız, aileniz veya patronunuz. Her birini iki sütun halinde liste yapın: Ben ne veriyorum? Ve o bana ne veriyor? Bu listeleri yapmak sizin ilişkilerdeki dengesizlikleri görmenize yardımcı olur.
Bizim esas amacımız, ilişkilerinizdeki dengede başarılı olabilmektir. Vermekten tamamen vazgeçmenizi istemiyoruz, ama çok fazla vermeyi bırakmanız gerekiyor. Kontrolünüzün artmasından daha çok istediğiniz bir şey olabilir mi? Verdiğiniz şeyleri almaya başlamanızı istiyoruz. Mesela başkası tarafından ilgilenilmek, dinlenilmek, desteklenmek, saygı duyulmak gibi.

5. Pasif agresif şekilde davranmayı bırakın.

Kendinizi, ihtiyaçlarınızı ve ne istediğinizi sistematik olarak ifade etmeye yöneltin. Öncelikle kolay isteklerden başlayın.  İhtiyaçlarınızı anlatmak ve ifade edebilmek için yeni davranış biçimleri denemeye istekli olmanız değişim için gereklidir. İnsanlarla iletişim kurma şeklinizde de değişikliğe istekli olmanız gerekiyor.
Başkalarına davranma şeklinizi değiştirmek sizin onlara hissettiklerinizi de değiştirir. Örneğin, çok alttan aldığınız birinden sizi tekrar ciddiye almasını beklemek zor olabilir. Davranışınızı değiştirmek, kendiniz hakkında düşündüklerinizi ve hissettiklerinizi de değiştirir. Pozitif davranışlar kendine güven ve saygı yaratır. Bu da yetkinlik hissettirir.
Diğer adım ise daha girişken davranmaya başlamak. Bunun sizin için kolay olmayacağını biliyoruz. Bu nedenle, bunun için yavaş yavaş ilerlemelisiniz. Sizin için kolay olan durumlarda daha girişken davranmaya başlayın, yavaşça daha zor durumlarda da böyle davranmaya devam edin.
Boyun eğdiğin durumlarla ilgili oluşturduğun listeyi alın ve her maddenin ne kadar zor olduğunu derecelendirin.
Boyun eğicilik şemanızın emrine girmeyin. Örnek olarak, Marry amacının Dorothy’e kendisini sevdirmek yerine ona öfkesinin belirtmek olduğunu hatırlatması gerekiyordu. Boyun eğici kişilerin gizli gündeminin insanları memnun etmek olduğu konusunun aklınızda tutun.
Karşıdaki kişi ne yaparsa yapsın konumunuzu sakince yeniden şekillendirin. Eğer kişi size saldırırsa savunmacı olmayın. Kendinizi savunurken kaybolmayın. Amaca odaklanın. Örnek olarak, aşağıda bir bölümlük rol çalışması vardır. Bu çalışma Marry Ellen'ın Dorothyi: servis aracı hakkında onunla yüzleşirken yapması gereken konuşmasıdır. Bunu pratik yapması gerekmektedir.
Direkt olun. Vaaz vermeyin. Söylemek istediğiniz şeyi kısa ve öz söylerseniz duyulma şansınız çok daha fazla olur. Ben kelimesini kullanın ve kendi duygularınız üzerinden konuşun. İlginç bir şekilde çoğu boyun eğici kimseler kendileri hakkında konuşacakları zaman "Ben" kelimesinden kaçarlar. "Sen benim lafımı kestiğinde ben kızıyorum" cümlesi yerine onlar "İnsanlar lafları kesilince kızgın hissederler" derler.
Kendi duygularınız üzerinden konuşmak kendine güvenin en önemli parçasıdır. Bu işe yarar bir konudur. Kimse sizin duygularınız konusunda sizle tartışamaz. Eğer "Sen hatalıydın, haklı olan bendim" derseniz bu tartışmaya açıktır, ama "Sen bunu yaptığında ben kızgın hissettim" derseniz kimse sizinle tartışamaz. Kimse size " Hayır, sen kızgın hissetmedin" diyemez. Hissettiklerinizi bildirerek, hislerinizin önemli olduğu hakkında düşüncenizi bildirirsiniz. Bu hiyerarşik maddeleri tamamlamak için kendinize yeterli süre tanıyın. Her maddeyi o zorluk derecesinde uzmanlaşana kadar tekrar tekrar yapın. Eğer üzerinde çalışılan madde bir kere yapıldıysa, diğer maddeleri de hayatınızın herhangi bir yerinde aynı zorluk derecesinde olan maddelerin yerine koyun.
Alıştırmaları, yararlı olması için hayatınızın her alanına genelleyin. Girişken davranmanız gereken her durumu, girişkenlik becerilerinizi geliştirmek için bir pratik yapma fırsatı olarak görün.

6. Diğer insanların sizle ilgilenmelerini istemeyi pratik yapın.

Onların yardımını isteyin. Problemlerinizi tartışın. Aldığınız ve verdiğiniz arasındaki  dengede başarılı olmaya çalışın. İnsanların size daha fazla vermelerini isteyin. Kendiniz hakkında konuşun.  Çoğu boyun eğici danışanlar, ne zaman kendileri hakkında çok uzun  konuşsalar endişelendiklerini ve konuyu diğer kişinin üstüne yönlendirdiklerini söylemektedirler. Bu şekilde endişeli hissettiğinizde, kendiniz hakkında konuşmanın normal olduğunu anlamak gerekir. Problemleriniz hakkında konuşmak ve yardım istemek çok normaldir. Bunun sizi insanlara daha yaklaştırdığını fark edeceksiniz. Eğer sizi dinlemek istemeyen insanlar olursa, o zaman onların sizin hayatınızdaki önemlerini tekrar değerlendirme ve  gözden geçirme zamanınız gelmiş demektir.

7. Benmerkezci ve bencil kişilerle ilişki kurmaktan uzak durun ve kendi ihtiyaçlarınızı hesaba katın.

Tek taraflı ilişkilerden kaçının. Kendinizi sıkışmış hissettiğiniz ilişkileri değiştirin ya da o ilişkilerden çıkmaya çalışın. Terapist olarak çalışmaya başladığımız yıllarda danışanın hayatındaki her ilişkiyi korumaya çalışmaya dair eğilimimiz vardı. Eğer danışan evliyse onun evliliğini k korumaya çalışmak için istek duyuyorduk.  Eğer bir ilişkisi varsa dürtümüz onun ilişkisini korumaya çalışmaktı. Ama artık ilişkilerin her durumda korunması gerektiğini hissetmiyoruz.  Bazı ilişkiler çok veriyor ve çok azının da değişme ihtimali var.

 8. insanlara çok fazla uyum sağlamak yerine onlarla yüzleşmeye çalışın.

Öfkenizi uygun şekilde gösterin ve en kısa zamanda hissedin. Birisi üzgün, incinmiş veya size kızmış olduğunda da rahat hissedebilmeyi öğrenin. Öfkenizi uygun ve yapıcı bir şekilde ifade etmeyi öğrenin. Öfkenizin sizi kontrol etmesine izin vermek yerine, öfkenizi ilişkilerinizi geliştirmek için kullanmayı öğrenin.
Takip etmeniz gereken yönergeler vardır. En önemli kural: diğer kişi ne yaparsa yapsın sakince durumunuzu gözden geçirin. Diğer kişinin sizi kurnazca savunmacı duruma düşürmesine izin vermeyin. Amaca odaklanın.
Sakin olun. Sesinizi yükseltmeyin ve bağırmayın. Sakin olduğunuz zaman bağırdığınız zamana göre çok daha güçlüsünüz. Bağırmak, psikolojik yenilginin işaretidir. Başkasına saldırmaya çalışmayın. Sizi üzecek ne yaptılarsa açıkça belirtin.
Eğer temelde iyi bir ilişkiniz varsa ama negatif veya eleştirel bir şey söylemek istiyorsanız, önce pozitif bir şey söylemekle başlayın. Söyleyeceğiniz şeyle ilgili olarak, karşınızdaki insanda olumlu bir beklenti yaratın. İnsanlar algıları açık olduğu zaman daha iyi dinlerler. Eğer insanları kızdırırsanız, savunmacı olurlar ve kendilerini kapatırlar. Pozitif kısımla başlamak dinleyicinin kavrama gücünü arttırır.
Örnek olarak, Carlton çok zor maddelerden biriyle başladı: “Erica, beni sevdiğini biliyorum. Bununla beraber, başka insanların önünde beni azarlamamanı istiyorum." Pozitif ve doğru olan bir şey söyleyin, başka bir şey uydurmayın. Daha sonra eleştirinizi kişiye değil, kişinin davranışına yöneltin. Carlton, Erica'ya duygusuz biri olduğunu söylemedi. Bunun yerine Carlton, Erica'nın yapmamasını istediği bir davranışı olduğunu söyledi: Beni başka insanların önünde hep eleştiriyorsun. Değişmesi istenen belirli davranışla ilgili ricada bulunmak çok önemlidir. Değişmesini istediğiniz belirli bir davranışla ilgili açık bir tanımlama yaparsanız, kişinin dediğinize uyma ve değiştirme olasılığı daha yüksektir. Sonunda da pozitif noktayla bitirin. Carlton isteğini şu sözleri söyleyerek bitirdi: "Beni durup dinlediğin için gerçekten çok teşekkür ederim."
İyi zamanlama yapın. Çok yoğun duygular yaşadığınız zamanları seçmeyin. Sakin bir ortam olana kadar tartışmayın. Buna ek olarak, sadece kelimelerinizle değil, aynı zamanda beden diliniz ve sesinizle de girişken olun. Karşınızdaki kişinin gözlerine bakın. Eğer yardımı dokunacaksa ayna karşısında prova yapın.

9. Başkalarını memnun etme eğiliminizi mantıksallaştırmaya çalışmayın.

"Fark etmez, yaparım" demeyi bırakın. İlişkilerinizde kendi tercihlerinizi belirtme zamanınız geldi. Her fırsatta bunu yapmaya çalışın. Önce önemsiz konularla başlayın ve önemlilere doğru ilerleyin.
Tercih ettiğiniz şeye, karar verirken  pozitif ve negatif kısımları tartın. Seçim yapın ve o seçimle ilerleyin.

10. Eski ilişkilerinizi gözden geçirin ve kontrolcü ve muhtaç duyan partnerler seçme kalıbınızı yakalamaya çalışın.

Uzak durmanız gereken tehlike sinyallerini listeleyin. Eğer mümkünse, sizde çok yüksek kimya yaratan bencil, sorumsuz veya bağımlı partnerlerden uzak durun. Hayatınızdaki önemli ilişkilerin listesini yapın. Ortak kalıpta nelerdir? Uzak durmanız gereken tehlike sinyalleri nelerdir? Baskın partnerlere mi yakınlık duyuyorsunuz? Partnerlerinizin hayatının içine mi giriyorsunuz ve bu yüzden ayrı benliğiniz kayıp mı oluyor? Tehdit edici, kabadayılık yapan kişilere mi yakınlık duyuyorsunuz? Eşiniz sizde suçluluk hissi mi yaratıyor? Ya da yardımınıza muhtaç, bağımlı kişilere mi yakınlık duyuyorsunuz?
Tanımladığınız bu kalıplar, uzak durmanız gereken kişilerdir. Bu tür partnerlere yakınlık duymaya eğilimli olduğunuz için uzak durmak zor olacaktır. Kimyanız yüksektir ama bu ilişkilerle de devam edemezsiniz. Size zararı olur. Uzun vadede, sinirli ve mutsuz olacaksınız. Kimyanız düşük bile olsa, eşitlik üzerine kurulan ilişkileri seçmek daha iyi olur.

11. Sizin ihtiyacının önemseyen partnerler bulduğunuzda onların fikirlerini ve değerlerini sorun.

Kim işin yarısını almak için yeterliyse, o ilişkiye şans verin. İyi ilişkinizin olduğu ve eşitliğe inanan bir parem bulursanız, ilişkinin yürümesi için ona şans verin. Size garip gelse bile bunu yapın. Boyun eğici kimseler iyi ilişkileri çok çabuk bırakırlar ve onlara ilgileri olmadığını öne sürerler. İlişkide bir şeyler doğru gitmiyordur. Bir şeyler eksiktir veya yeterince kimya yoktur. Biraz kimya hissedene kadar ilişkiye şans verin. Yeni bir ilişki biçimine alıştıkça kimya da artar.

12. İşinizde daha saldırgan olun.

Yaptıklarınızın karşılığını alın. Başkalarının sizden yararlanmalarına izin vermeyin. Almanız gereken terfi ve maaş yükseltmelerini sorun. Başkalarına sorumluluk verin. Bütün iddialı teknikleri işinizde uygulayan. Boyun eğdiğiniz durumları düzeltin. Patronunuza karşı kendinizi doğrudan ifade etmeyip sonra pasif agresif mi davranıyorsunuz? Altınızda çalışan kişiler için kendi zamanınızı feda mı ediyorsunuz? İş arkadaşlarınızın ve düşmanlarınızın ile size kötü davranmasına izin mi veriyorsunuz? Bu durumları düzeltin. Bu ilk başta sizi ürkütebilir, ama sonra bunun kendinize güveninize iyi geldiğini ve devam etmek için motive ettiğini hissedeceksiniz. Aşırı saldırgan olmayın ama payınızı da alın.

13. Size bir şey yapmanızı söylediklerinde, zıt şeyi yaparak karşı çıkmaya çalışmayın.

Ne istediğinizi bulmaya çalışın. İsteğiniz, otoriter kişilerin söyledikleriyle paralel bile olsa bunu yapın. Asiyseniz, size karşı isyan edenlerden ve karşı çıkanlardan, dış etkilerden kendinizi arındırıp özgürleştirin. Kendi fikirlerinize ve yönünüze bakın. Kendinizi, diğer boyun eğici kimselerden daha iyi tanımıyorsunuz ve özgür değilsiniz. Kararlarınız başka insanlar tarafından dikte ettirildikçe baskı altına giriyorsunuz ve sinirleniyorsunuz. Otoriter güçlerle anlaşmak kendinize şans tanıyın.
Değişmek için diğer bütün adımları takip edin. Saldırgan olmak yerine kararlı olmayı öğrenmeye ihtiyacınız var. Hayatınızda verdiğiniz ve aldıklarınızı dengelemeye çalışın. Böylece verdiğiniz kadar almaya başlarsınız.

14. Geçmişe dair şeyleri hatırlamak için başa çıkma kartları kullanın.

Onları belirli şeylere dikkat etmek için kullanın. Problem yaşadığınızı hissederseniz geçmişi hatırlatan kartlar kullanın. Başa çıkma kartları daha kararlı ve güvenli olmak için hakkınız olduğunu hatırlatır. Aşağıda Carlton tarafından yazılmış bir başa çıkma kartının örneği vardır. Konu ise mantıksız istekleri reddetmek.

TESLİMİYETÇİLİK BAŞA ÇIKMA KARTI

Ne istediğim çok önemli. Bana saygı duyulmasını hak ediyorum. Dennis'in bana kötü davranmasına izin vermeyeceğim. Bundan daha iyisini hak ediyorum. Kendim için buna direneceğim. Bana saygı duymasını ve tartışmayı bitirmesin; sakince talep edebilirim. İlişkimizde bana eşit davranacak kadar büyümediyse, bu ilişkiyi bitirebilirim ve ihtiyaçlarıma uygun birisini bulabilirim.
Başa çıkma kartlarınızı yanınızda taşıyın. Eğer şemanız tetiklenirse, kendinizi ifade etme zamanınız gelmiştir. Kartı çıkarın ve okuyun. Başa çıkma kartları sizin zihinsel farkındalıktan, duygusal değişime geçmenizi sağlama bakımından çok değerlidir.

SON SÖZLER

 Değişmeye başladıkça, her adımı değerli kılmak çok önemlidir. Başardığınız her aşamada kendinize ödül verin. Kendinizi ödüllendirmeyi unuttuğunuz zaman değişim daha zor bir hale gelir. Ne kadar yol gitmeniz gerektiğine bakmak yerine ne kadar yol geldiğinize bakmaya çalışın. Ne kadar küçük olursa olsun, değişiklik yaptığınız her zaman kendinizi iyi hissedin. Boyun eğicilik şemanızdan kurtulurken hak ettiğiniz teşekkürü kendinize edin.
Boyun eğicilik şemanızın kendisini, çok sayıda tekrar ve kendini doğrulayan kehanetlerle güçlendirdiğini hatırlayın. Boyun eğicilik size kendisinin haklı olduğunu hissettirir. Şemanız, kendi farkındalığınızın dünya görüşünüzün merkezindedir. Doğal olarak da yaşamak için savaş verir. Ne kadar kötü sonuçları olursa olsun, rahatlığı ve teselliyi kendi şemanızda bulabilirsiniz. Dolayısıyla değişim yavaş olsa bile, cesaretinizi kaybetmeden devam edin.
Şemanızdan ötürü, kendi kendinizi azarlamak çok sık yaptığınız bir şeydir. Marry Ellen, "Ben çok pısırık biriyim. Kendimden nefret ediyorum.” diye söylenir. Ama bu davranış değişim çabanızı engeller. Şema-turan anılara nedenlere saygı duymaya çalışın. Çocukluğunuzda duygusal olarak hayatta kalmak için bu çok önemliydi. O zamanlar siz yardımı olan bu şey, şimdi canınızı acıtmaktadır. Dolayısı ile artık bunu bırakma zamanıdır. Şu an, kendini feda etmekten ve mağlubiyetten uzak bir yolculuğa başlama ve hayatınızı kendiniz için düzenleme zamanındır.