1.Çocukluktaki boyun eğiciliğinizi anlayın
İçinizdeki boyun eğici çocuğu
hissedin. Boyun eğicilik şemanız duygusal olarak güçlü, çünkü çocukluğa dair
duygular güçlü. Çocuklar yetişkinlere nazaran duygularını mantıklarıyla
dengeleme konusunda daha az başarılıdır. Bu yüzden çocukluk duyguları ilkel bir
güce sahiptir. Boyun eğicilik şemanız tetiklendiğinde, bu duygular serbest
kalır ve öfke, suçluluk ve korku gibi olumsuz duygularla yüklenirsiniz.
Genelde, şemanızı yoğun şekilde tetiklemekten
kaçmaya çalışıyorsunuz. Üzücü duyguları yaşamaktan uzak durmaya çalışıyorsunuz.
Duygularınızı inkâr ediyorsunuz ve
bastırıyorsunuz. Sonra da ne yaptığınızı bilmeden boyun eğiciliğinizi
davranışlarınızla ortaya koyuyorsunuz. Boyun eğiciliğinizi tekrarlayarak bütün
ilişkilerinizde yasıyorsunuz. Değişmek için kabul etmeye istekli olmak ve acı
veren duyguları kaldırabilmek istemek gerekiyor.
İçinizdeki boyun eğici çocuğu
hissetmenin en iyi yolu, görselleşme çalışması aracılığı ile olur. Şu an
hayatınızda olan boyun eğicilik örneğiyle başlayın. Bir süre gözlerinizi
kapatın daha önce aynı şeyi hissettiğiniz zamanı aklınıza getirmeye çalışın.
Çocuklukta geride kalmış zamanları hatırlamaya çalışın. Görüntünün gelmesi için
kendinizi zorlamayın. Zihninizin üstünde yüzmesine izin verin. Kimleydiniz?
Babanız ya da anneniz miydi? Kız kardeşiniz veya arkadaşınız mıydı?
MARRY ELLEN: Geçen gece Dennis'e
kendimle ilgili bir şeyler anlatıyordum, ama fark etmedi bile.
TERAPİST: Ona
kızdınız mı?
MARRY ELLEN: Kızmak? Ona bir
şeyler anlatmaya çalıştım ve o dinlemedi.
Benim sözümü kesmeye ve kendisi hakkında konuşmaya başladı. Bu yüzden,
onunla hiç konuşmamaya karar verdim. Ve o fark etmedi bile.
TERAPİST: İsterseniz, şimdi bir
görselleşme çalışması yapalım. Gözlerinizi kapabilir tm, geçen, gece Dennis'in
sizi dinlememesi; bunu görmeye çalışın. Yapabilir misiniz?
Görselleştirme çalışmaları,
duyguları harekete geçirmeyi başaran bir yol. Ortaya çıkanlar sizi
şaşırtabilir. Duygularınızı kabul etmeye çalışın ve size öğreteceklerini alın.
Sizin boyun eğici yapan kişiye yoğun öfke duyduğunuz yaşantınızı bulursunuz. Bu
öfke duygunuzu yaşamaya çalışın. Öfkeniz, sağlıklı bir parçanızdır. Yararlı bir
amaca hizmet etmektedir ve size başkalarıyla kurduğunuz yolu değiştirmeniz
gerektiğini söyler. Öfkeniz, farklı şeyler arayan, değişmek isteyen ve büyüyen
yanlarınızdan haberdar olmanıza yardımcı olur. Benlik algınızdan haberdar
olmanızın en güçlü yolu öfkenizdir. Öfkeniz, bir şeyler istediğinize dair bir
ipucu olabilir.
Görselleştirme yoluyla boyun eğicilik
şemanızın izinden gidebilirsiniz. Çocuklukla beraber gelişen yolu takip edin.
Tecrübelerinizin şemanızı güçlendirdiğini ve nasıl kaçınılmaz kıldığını not
edin. Erken aile yaşantınızla daha gerçekçi bakış açısı geliştirene kadar devam
edin. Sonunda, çocukluğunuzda size olanlarla ilgili duyduğunuz üzüntüyü ve
kızgınlığı deneyimleyeceğinizi umut ediyoruz. Bu deneyimleri boyun eğicilik
ihtiyacınıza kanıt olarak görmeyi durdurun.
2. Her gün işinizde veya evinizde gerçekleşen boyun eğiciliğinizi ve kendi
ihtiyaçlarınız başkaları için feda ettiğiniz durumları listeleyin.
Kendinizi izlemeye başlayın.
Kendi gözlemciniz olun. Objektif bakış açısını koruyun. Boyun eğicilikle her
örneği gözlemleyin. Sizin için zor olan durumların listesini yapın. Üstesinden
gelmek istediğiniz alanlar olmalı.
Aşağıda Marry Ellen'ın
oluşturduğu listenin örneğini bulacaksınız.
"BOYUN EĞİCİ OLMAMANIN" ADIMLARI
1. Gazete dağıtıcısına,
gazeteleri hava yağmurluyken kapıya getirmesini söyle.
2. Tezgahtara yardım istemediğimi
söyle.
3. Çocuklarıma harçlıklarından
daha fazla para verme.
4. Dersimin olduğu günler
Dennis'e çocukları okula bırakmasını sor.
5. Babama benim olduğum
zamanlarda çocukları azarlamamasını söylemek.
6. Kendime bütün gün ayırmak.
Hoşlandığım şeyleri yapmak, mesela alışveriş yapmak, parkta kitap okumak,
arkadaşlarımı görmek.
7. Dorothy'e çocukları okula
bırakmak için sırayı bozduğu zaman sinirlendiğimi, söylemek.
8. Başka insanların önünde beni
eleştirdiği zaman Dennis'e ne hissettiğimi söylemek.
9. Yanlış bir şey yapmadığımda
veya başkalarının önünde beni eleştirmesinin kabul edilemez olduğunu Dennis' e
söylemek.
10. Dennis ile koltuk için
alışverişe çıktığımız zaman onun tercihlerine teslim olmak yerine
kendiminkileri belirtmek.
3. Hayatınızla ilgili
kendi tercihlerinizi ve fikirlerinizi oluşturmaya başlayın.
Bunlar filmler, yemekler, boş zamanınız, politika, günlük
tartışmaya yol açan konular, zaman kullanımı da olabilir. Kendinizi ve
ihtiyaçlarınızı öğrenin.
Bu dikkatinizin yönünü değiştiren bir şeydir. Zihinsel
enerjinizi başkasının ne hissettiğini ve istediğini anlamaya harcamak yerine
kendinizin ne istediğini ve hissettiğini dikkate almaya başlayın. Neler tercih
ettiğinizi düşünün.
TERAPİST: Geçen gece ikiniz hangi filmi izliyordunuz?
CARLTON: `Presumed Innocent'.
TERAPİST: Filmi sevdiniz mi?
CARLTON: Bilmiyorum. Fena değildi. Erica sevdi. Ben hiç
düşünmemiştim."
TERAPİST: Güzel, hadi şimdi düşünmeye başlayın.
CARLTON: Yani doğal ve gerçekçi değildi.
TERAPİST: O halde siz o kadar sevmediniz filmi?
CARTLTON: Hayır, sadece ilgimi çekti. Katilin kim olduğunu
tahmin ettirmeye çalıştırdı.
Fikirlerinizin kaynağını çevrenizdeki diğer insanlar değil,
kendiniz oluşturun.
4. Başkalarına verdiğiniz ve yaptıklarınızın listesini yapın.
Ve sizin için ne yaptılar? Size
ne verdiler? Onlar sizi ne kadar zaman dinlemişler? Ne kadar zaman siz onları
dinlemişsiniz? İlişkilerinizdeki aldıklarınızı - verdiklerinizin oranına bakın.
En önemlilerini seçin: sevgiliniz, eşiniz, çocuklarınız, en yakın arkadaşınız,
aileniz veya patronunuz. Her birini iki sütun halinde liste yapın: Ben ne
veriyorum? Ve o bana ne veriyor? Bu listeleri yapmak sizin ilişkilerdeki
dengesizlikleri görmenize yardımcı olur.
Bizim esas amacımız,
ilişkilerinizdeki dengede başarılı olabilmektir. Vermekten tamamen vazgeçmenizi
istemiyoruz, ama çok fazla vermeyi bırakmanız gerekiyor. Kontrolünüzün
artmasından daha çok istediğiniz bir şey olabilir mi? Verdiğiniz şeyleri almaya
başlamanızı istiyoruz. Mesela başkası tarafından ilgilenilmek, dinlenilmek,
desteklenmek, saygı duyulmak gibi.
5. Pasif agresif şekilde davranmayı bırakın.
Kendinizi, ihtiyaçlarınızı ve ne
istediğinizi sistematik olarak ifade etmeye yöneltin. Öncelikle kolay
isteklerden başlayın. İhtiyaçlarınızı
anlatmak ve ifade edebilmek için yeni davranış biçimleri denemeye istekli
olmanız değişim için gereklidir. İnsanlarla iletişim kurma şeklinizde de
değişikliğe istekli olmanız gerekiyor.
Başkalarına davranma şeklinizi
değiştirmek sizin onlara hissettiklerinizi de değiştirir. Örneğin, çok alttan
aldığınız birinden sizi tekrar ciddiye almasını beklemek zor olabilir.
Davranışınızı değiştirmek, kendiniz hakkında düşündüklerinizi ve
hissettiklerinizi de değiştirir. Pozitif davranışlar kendine güven ve saygı
yaratır. Bu da yetkinlik hissettirir.
Diğer adım ise daha girişken
davranmaya başlamak. Bunun sizin için kolay olmayacağını biliyoruz. Bu nedenle,
bunun için yavaş yavaş ilerlemelisiniz. Sizin için kolay olan durumlarda daha
girişken davranmaya başlayın, yavaşça daha zor durumlarda da böyle davranmaya devam
edin.
Boyun eğdiğin durumlarla ilgili
oluşturduğun listeyi alın ve her maddenin ne kadar zor olduğunu derecelendirin.
Boyun eğicilik şemanızın emrine
girmeyin. Örnek olarak, Marry amacının Dorothy’e kendisini sevdirmek yerine ona
öfkesinin belirtmek olduğunu hatırlatması gerekiyordu. Boyun eğici kişilerin
gizli gündeminin insanları memnun etmek olduğu konusunun aklınızda tutun.
Karşıdaki kişi ne yaparsa yapsın
konumunuzu sakince yeniden şekillendirin. Eğer kişi size saldırırsa savunmacı
olmayın. Kendinizi savunurken kaybolmayın. Amaca odaklanın. Örnek olarak,
aşağıda bir bölümlük rol çalışması vardır. Bu çalışma Marry Ellen'ın Dorothyi:
servis aracı hakkında onunla yüzleşirken yapması gereken konuşmasıdır. Bunu
pratik yapması gerekmektedir.
Direkt olun. Vaaz vermeyin.
Söylemek istediğiniz şeyi kısa ve öz söylerseniz duyulma şansınız çok daha
fazla olur. Ben kelimesini kullanın ve kendi duygularınız üzerinden konuşun.
İlginç bir şekilde çoğu boyun eğici kimseler kendileri hakkında konuşacakları
zaman "Ben" kelimesinden kaçarlar. "Sen benim lafımı kestiğinde
ben kızıyorum" cümlesi yerine onlar "İnsanlar lafları kesilince
kızgın hissederler" derler.
Kendi duygularınız üzerinden
konuşmak kendine güvenin en önemli parçasıdır. Bu işe yarar bir konudur. Kimse
sizin duygularınız konusunda sizle tartışamaz. Eğer "Sen hatalıydın, haklı
olan bendim" derseniz bu tartışmaya açıktır, ama "Sen bunu yaptığında ben kızgın hissettim" derseniz kimse
sizinle tartışamaz. Kimse size " Hayır, sen kızgın hissetmedin"
diyemez. Hissettiklerinizi bildirerek, hislerinizin önemli olduğu hakkında
düşüncenizi bildirirsiniz. Bu hiyerarşik maddeleri tamamlamak için kendinize
yeterli süre tanıyın. Her maddeyi o zorluk derecesinde uzmanlaşana kadar tekrar
tekrar yapın. Eğer üzerinde çalışılan madde bir kere yapıldıysa, diğer
maddeleri de hayatınızın herhangi bir yerinde aynı zorluk derecesinde olan
maddelerin yerine koyun.
Alıştırmaları, yararlı olması
için hayatınızın her alanına genelleyin. Girişken davranmanız gereken her
durumu, girişkenlik becerilerinizi geliştirmek için bir pratik yapma fırsatı
olarak görün.
6. Diğer insanların
sizle ilgilenmelerini istemeyi pratik yapın.
Onların yardımını isteyin. Problemlerinizi tartışın.
Aldığınız ve verdiğiniz arasındaki
dengede başarılı olmaya çalışın. İnsanların size daha fazla vermelerini
isteyin. Kendiniz hakkında konuşun. Çoğu
boyun eğici danışanlar, ne zaman kendileri hakkında çok uzun konuşsalar endişelendiklerini ve konuyu diğer
kişinin üstüne yönlendirdiklerini söylemektedirler. Bu şekilde endişeli
hissettiğinizde, kendiniz hakkında konuşmanın normal olduğunu anlamak gerekir.
Problemleriniz hakkında konuşmak ve yardım istemek çok normaldir. Bunun sizi
insanlara daha yaklaştırdığını fark edeceksiniz. Eğer sizi dinlemek istemeyen
insanlar olursa, o zaman onların sizin hayatınızdaki önemlerini tekrar
değerlendirme ve gözden geçirme
zamanınız gelmiş demektir.
7. Benmerkezci ve bencil kişilerle ilişki kurmaktan uzak durun ve kendi
ihtiyaçlarınızı hesaba katın.
Tek taraflı ilişkilerden kaçının.
Kendinizi sıkışmış hissettiğiniz ilişkileri değiştirin ya da o ilişkilerden
çıkmaya çalışın. Terapist olarak çalışmaya başladığımız yıllarda danışanın
hayatındaki her ilişkiyi korumaya çalışmaya dair eğilimimiz vardı. Eğer danışan
evliyse onun evliliğini k korumaya çalışmak için istek duyuyorduk. Eğer bir ilişkisi varsa dürtümüz onun
ilişkisini korumaya çalışmaktı. Ama artık ilişkilerin her durumda korunması
gerektiğini hissetmiyoruz. Bazı
ilişkiler çok veriyor ve çok azının da değişme ihtimali var.
8.
insanlara çok fazla uyum sağlamak yerine onlarla yüzleşmeye çalışın.
Öfkenizi uygun şekilde gösterin
ve en kısa zamanda hissedin. Birisi üzgün, incinmiş veya size kızmış olduğunda
da rahat hissedebilmeyi öğrenin. Öfkenizi
uygun ve yapıcı bir şekilde ifade etmeyi öğrenin. Öfkenizin sizi kontrol
etmesine izin vermek yerine, öfkenizi ilişkilerinizi geliştirmek için
kullanmayı öğrenin.
Takip etmeniz gereken yönergeler
vardır. En önemli kural: diğer kişi ne yaparsa yapsın sakince durumunuzu gözden
geçirin. Diğer kişinin sizi kurnazca savunmacı duruma düşürmesine izin
vermeyin. Amaca odaklanın.
Sakin olun. Sesinizi yükseltmeyin
ve bağırmayın. Sakin olduğunuz zaman bağırdığınız zamana göre çok daha
güçlüsünüz. Bağırmak, psikolojik yenilginin işaretidir. Başkasına saldırmaya
çalışmayın. Sizi üzecek ne yaptılarsa açıkça belirtin.
Eğer temelde iyi bir ilişkiniz varsa ama negatif veya eleştirel bir şey
söylemek istiyorsanız, önce pozitif bir şey söylemekle başlayın.
Söyleyeceğiniz şeyle ilgili olarak, karşınızdaki insanda olumlu bir beklenti
yaratın. İnsanlar algıları açık olduğu zaman daha iyi dinlerler. Eğer insanları
kızdırırsanız, savunmacı olurlar ve kendilerini kapatırlar. Pozitif kısımla
başlamak dinleyicinin kavrama gücünü arttırır.
Örnek olarak, Carlton çok zor
maddelerden biriyle başladı: “Erica, beni sevdiğini biliyorum. Bununla beraber,
başka insanların önünde beni azarlamamanı istiyorum." Pozitif ve doğru
olan bir şey söyleyin, başka bir şey uydurmayın. Daha sonra eleştirinizi kişiye değil, kişinin
davranışına yöneltin. Carlton, Erica'ya duygusuz biri olduğunu söylemedi.
Bunun yerine Carlton, Erica'nın yapmamasını istediği bir davranışı olduğunu
söyledi: Beni başka insanların önünde hep eleştiriyorsun. Değişmesi istenen
belirli davranışla ilgili ricada bulunmak çok önemlidir. Değişmesini
istediğiniz belirli bir davranışla ilgili açık bir tanımlama yaparsanız,
kişinin dediğinize uyma ve değiştirme olasılığı daha yüksektir. Sonunda da
pozitif noktayla bitirin. Carlton isteğini şu sözleri söyleyerek bitirdi:
"Beni durup dinlediğin için gerçekten çok teşekkür ederim."
İyi zamanlama yapın. Çok yoğun
duygular yaşadığınız zamanları seçmeyin. Sakin bir ortam olana kadar
tartışmayın. Buna ek olarak, sadece kelimelerinizle değil, aynı zamanda beden
diliniz ve sesinizle de girişken olun. Karşınızdaki kişinin gözlerine bakın.
Eğer yardımı dokunacaksa ayna karşısında prova yapın.
9. Başkalarını memnun etme eğiliminizi mantıksallaştırmaya çalışmayın.
"Fark etmez, yaparım"
demeyi bırakın. İlişkilerinizde kendi tercihlerinizi belirtme zamanınız geldi.
Her fırsatta bunu yapmaya çalışın. Önce önemsiz konularla başlayın ve
önemlilere doğru ilerleyin.
Tercih ettiğiniz şeye, karar
verirken pozitif ve negatif kısımları
tartın. Seçim yapın ve o seçimle ilerleyin.
10. Eski ilişkilerinizi gözden geçirin ve kontrolcü ve muhtaç duyan
partnerler seçme kalıbınızı yakalamaya çalışın.
Uzak durmanız gereken tehlike
sinyallerini listeleyin. Eğer mümkünse, sizde çok yüksek kimya yaratan bencil,
sorumsuz veya bağımlı partnerlerden uzak durun. Hayatınızdaki önemli
ilişkilerin listesini yapın. Ortak kalıpta nelerdir? Uzak durmanız gereken
tehlike sinyalleri nelerdir? Baskın partnerlere mi yakınlık duyuyorsunuz?
Partnerlerinizin hayatının içine mi giriyorsunuz ve bu yüzden ayrı benliğiniz
kayıp mı oluyor? Tehdit edici, kabadayılık yapan kişilere mi yakınlık
duyuyorsunuz? Eşiniz sizde suçluluk hissi mi yaratıyor? Ya da yardımınıza
muhtaç, bağımlı kişilere mi yakınlık duyuyorsunuz?
Tanımladığınız bu kalıplar, uzak
durmanız gereken kişilerdir. Bu tür partnerlere yakınlık duymaya eğilimli
olduğunuz için uzak durmak zor olacaktır. Kimyanız yüksektir ama bu ilişkilerle
de devam edemezsiniz. Size zararı olur. Uzun vadede, sinirli ve mutsuz
olacaksınız. Kimyanız düşük bile olsa, eşitlik üzerine kurulan ilişkileri
seçmek daha iyi olur.
11. Sizin ihtiyacının önemseyen partnerler bulduğunuzda onların
fikirlerini ve değerlerini sorun.
Kim işin yarısını almak için
yeterliyse, o ilişkiye şans verin. İyi ilişkinizin olduğu ve eşitliğe inanan
bir parem bulursanız, ilişkinin yürümesi için ona şans verin. Size garip gelse
bile bunu yapın. Boyun eğici kimseler iyi ilişkileri çok çabuk bırakırlar ve
onlara ilgileri olmadığını öne sürerler. İlişkide bir şeyler doğru gitmiyordur.
Bir şeyler eksiktir veya yeterince kimya yoktur. Biraz kimya hissedene kadar
ilişkiye şans verin. Yeni bir ilişki biçimine alıştıkça kimya da artar.
12. İşinizde daha saldırgan olun.
Yaptıklarınızın karşılığını alın.
Başkalarının sizden yararlanmalarına izin vermeyin. Almanız gereken terfi ve
maaş yükseltmelerini sorun. Başkalarına sorumluluk verin. Bütün iddialı
teknikleri işinizde uygulayan. Boyun eğdiğiniz durumları düzeltin. Patronunuza
karşı kendinizi doğrudan ifade etmeyip sonra pasif agresif mi davranıyorsunuz?
Altınızda çalışan kişiler için kendi zamanınızı feda mı ediyorsunuz? İş
arkadaşlarınızın ve düşmanlarınızın ile size kötü davranmasına izin mi veriyorsunuz?
Bu durumları düzeltin. Bu ilk başta sizi ürkütebilir, ama sonra bunun kendinize
güveninize iyi geldiğini ve devam etmek için motive ettiğini hissedeceksiniz.
Aşırı saldırgan olmayın ama payınızı da alın.
13. Size bir şey yapmanızı söylediklerinde, zıt şeyi yaparak karşı
çıkmaya çalışmayın.
Ne istediğinizi bulmaya çalışın.
İsteğiniz, otoriter kişilerin söyledikleriyle paralel bile olsa bunu yapın.
Asiyseniz, size karşı isyan edenlerden ve karşı çıkanlardan, dış etkilerden
kendinizi arındırıp özgürleştirin. Kendi fikirlerinize ve yönünüze bakın.
Kendinizi, diğer boyun eğici kimselerden daha iyi tanımıyorsunuz ve özgür
değilsiniz. Kararlarınız başka insanlar tarafından dikte ettirildikçe baskı
altına giriyorsunuz ve sinirleniyorsunuz. Otoriter güçlerle anlaşmak kendinize
şans tanıyın.
Değişmek için diğer bütün
adımları takip edin. Saldırgan olmak yerine kararlı olmayı öğrenmeye
ihtiyacınız var. Hayatınızda verdiğiniz ve aldıklarınızı dengelemeye çalışın.
Böylece verdiğiniz kadar almaya başlarsınız.
14. Geçmişe dair şeyleri hatırlamak için başa çıkma kartları kullanın.
Onları belirli şeylere dikkat
etmek için kullanın. Problem yaşadığınızı hissederseniz geçmişi hatırlatan
kartlar kullanın. Başa çıkma kartları daha kararlı ve güvenli olmak için
hakkınız olduğunu hatırlatır. Aşağıda Carlton tarafından yazılmış bir başa
çıkma kartının örneği vardır. Konu ise mantıksız istekleri reddetmek.
TESLİMİYETÇİLİK BAŞA ÇIKMA KARTI
Ne istediğim çok önemli. Bana
saygı duyulmasını hak ediyorum. Dennis'in bana kötü davranmasına izin
vermeyeceğim. Bundan daha iyisini hak ediyorum. Kendim için buna direneceğim.
Bana saygı duymasını ve tartışmayı bitirmesin; sakince talep edebilirim.
İlişkimizde bana eşit davranacak kadar büyümediyse, bu ilişkiyi bitirebilirim
ve ihtiyaçlarıma uygun birisini bulabilirim.
Başa çıkma kartlarınızı yanınızda
taşıyın. Eğer şemanız tetiklenirse, kendinizi ifade etme zamanınız gelmiştir.
Kartı çıkarın ve okuyun. Başa çıkma kartları sizin zihinsel farkındalıktan,
duygusal değişime geçmenizi sağlama bakımından çok değerlidir.
SON SÖZLER
Değişmeye başladıkça, her adımı değerli kılmak
çok önemlidir. Başardığınız her aşamada kendinize ödül verin. Kendinizi
ödüllendirmeyi unuttuğunuz zaman değişim daha zor bir hale gelir. Ne kadar yol
gitmeniz gerektiğine bakmak yerine ne kadar yol geldiğinize bakmaya çalışın. Ne
kadar küçük olursa olsun, değişiklik yaptığınız her zaman kendinizi iyi
hissedin. Boyun eğicilik şemanızdan kurtulurken hak ettiğiniz teşekkürü
kendinize edin.
Boyun eğicilik şemanızın kendisini,
çok sayıda tekrar ve kendini doğrulayan kehanetlerle güçlendirdiğini
hatırlayın. Boyun eğicilik size kendisinin haklı olduğunu hissettirir. Şemanız,
kendi farkındalığınızın dünya görüşünüzün merkezindedir. Doğal olarak da
yaşamak için savaş verir. Ne kadar kötü sonuçları olursa olsun, rahatlığı ve
teselliyi kendi şemanızda bulabilirsiniz. Dolayısıyla değişim yavaş olsa bile,
cesaretinizi kaybetmeden devam edin.
Şemanızdan ötürü, kendi kendinizi azarlamak
çok sık yaptığınız bir şeydir. Marry Ellen, "Ben çok pısırık biriyim.
Kendimden nefret ediyorum.” diye söylenir. Ama bu davranış değişim çabanızı
engeller. Şema-turan anılara nedenlere saygı duymaya çalışın. Çocukluğunuzda
duygusal olarak hayatta kalmak için bu çok önemliydi. O zamanlar siz yardımı olan
bu şey, şimdi canınızı acıtmaktadır. Dolayısı ile artık bunu bırakma zamanıdır.
Şu an, kendini feda etmekten ve mağlubiyetten uzak bir yolculuğa başlama ve
hayatınızı kendiniz için düzenleme zamanındır.